http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/metafor/m5.htmhttp://www.astroset.com/bireysel_gelisim/metafor/m5.htm
Viking uzay aracının 30 yıl önce gönderdiği verileri yeniden inceleyen bilim adamları gezegen üzerinde bir tür mikro organizmik yaşamın olabileceğini öne sürdü.Marslılar'ı öldürmüş olabiliriz !!!
Almanya’nın Giessen kentindeki Justus-Liebig Üniversitesi'nde görevli bilim adamı Joop Houtkooper, yıllar önce bu verileri inceleyen bilim adamlarının ellerinde şimdiki bilgilerin olmaması nedeniyle bu izi değerlendiremediklerini söyledi. Hootkooper’e göre Viking’den gelen verilerde yaşamını hidrojen peroksidle sürdüren bir tür yaşam formunun izleri vardı.
Viking aracının Mars toprağında yaptığı incelemede 0.1 oranında biyolojik orjine rastladığı bunun da Antartika’da bir tür bakterinin yaşayabildiği biyolojik ortamla benzeştiği belirtildi.
ABD'nin Seattle kentinde hafta sonunda düzenlenen Amerikan Astronomi Vakfı toplantısında görüşlerini sunan Alman astrobiyologlar Dirk Schulze-Makuch ve Joop Houtkooper, sorunun 1976 ve 1977 yıllarında Mars'a gönderilen Viking uzay seferlerinin bilimsel sonuçlarını değerlendiren araştırmacıların, yanlış yaşam türünü aramaları ve bunu tanıyamamaları olduğunu ifade etti.
Marslı organizmalar öldürüldü mü ?
Viking seferlerinin sonuçlarının gözden kaçırıldığını düşündüğünü belirten Alman araştırmacılar, Mars'ın su ve güçlü bir oksidan olan hidrojen peroksit (H202) karışımında yaşayan mikroorganizmalara ev sahipliği yaptığı tezinden hareket ettiklerini açıkladı.
Böyle bir karışımın bu tip organizmalar için Mars gibi çok soğuk ve kuru bir çevrede pek çok avantaj sağladığını kaydeden Alman bilim insanları, sudaki yoğunlaşmasına göre, H2O2'nin sıfırın altında 56 derecede sıvı kalabildiğini belirtti ve H2O2'nin atmosferde bulunan su buharını çekme özelliği bulunduğunu, bunun da sıvı suyun çok ender olduğu Kızıl Gezegen'de yaşamsal bir özellik olduğunu vurguladı.
İki Alman astrobiyolog, ayrıca Viking seferlerinin verilerinin bilimsel deneylerdeki kullanımında Marslı mikroorganizmaların bilmeden tahrip edilmiş olabileceğini belirtti. Uzmanlar o dönemde yapılan bir dizi kimyasal deneye dayanarak, Mars toprak örnekleri üstüne dökülen suyun H2O2'ye bağlı bu organizmaların boğulması veya yanmasına yol açmış olabileceğini iddia etti.
O dönemde varlığı bilinmiyordu
Araştırmacılar, Dünya'da topraktaki mikropların güçlü bir H2O2 konsantrasyonuna tolerans gösterebildiğinin ve mikroorganizmaların asetobakterlerinin metabolizmalarında H2O2 kullandığının altını çizdi.
70'li yıllarda Viking uzay araçlarının sağladığı veriler üzerinde çalışan bilim insanları, o dönemde varlığı bilinmeyen H2O2 ortamında yaşayan mikroorganizmaların bulunup bulunmadığı konusunda bugüne dek herhangi bir araştırma yapmamıştı.Viking uzay aracının 30 yıl önce gönderdiği verileri yeniden inceleyen bilim adamları gezegen üzerinde bir tür mikro organizmik yaşamın olabileceğini öne sürdü.Marslılar'ı öldürmüş olabiliriz !!!
Almanya’nın Giessen kentindeki Justus-Liebig Üniversitesi'nde görevli bilim adamı Joop Houtkooper, yıllar önce bu verileri inceleyen bilim adamlarının ellerinde şimdiki bilgilerin olmaması nedeniyle bu izi değerlendiremediklerini söyledi. Hootkooper’e göre Viking’den gelen verilerde yaşamını hidrojen peroksidle sürdüren bir tür yaşam formunun izleri vardı.
Viking aracının Mars toprağında yaptığı incelemede 0.1 oranında biyolojik orjine rastladığı bunun da Antartika’da bir tür bakterinin yaşayabildiği biyolojik ortamla benzeştiği belirtildi.
ABD'nin Seattle kentinde hafta sonunda düzenlenen Amerikan Astronomi Vakfı toplantısında görüşlerini sunan Alman astrobiyologlar Dirk Schulze-Makuch ve Joop Houtkooper, sorunun 1976 ve 1977 yıllarında Mars'a gönderilen Viking uzay seferlerinin bilimsel sonuçlarını değerlendiren araştırmacıların, yanlış yaşam türünü aramaları ve bunu tanıyamamaları olduğunu ifade etti.
Marslı organizmalar öldürüldü mü ?
Viking seferlerinin sonuçlarının gözden kaçırıldığını düşündüğünü belirten Alman araştırmacılar, Mars'ın su ve güçlü bir oksidan olan hidrojen peroksit (H202) karışımında yaşayan mikroorganizmalara ev sahipliği yaptığı tezinden hareket ettiklerini açıkladı.
Böyle bir karışımın bu tip organizmalar için Mars gibi çok soğuk ve kuru bir çevrede pek çok avantaj sağladığını kaydeden Alman bilim insanları, sudaki yoğunlaşmasına göre, H2O2'nin sıfırın altında 56 derecede sıvı kalabildiğini belirtti ve H2O2'nin atmosferde bulunan su buharını çekme özelliği bulunduğunu, bunun da sıvı suyun çok ender olduğu Kızıl Gezegen'de yaşamsal bir özellik olduğunu vurguladı.
İki Alman astrobiyolog, ayrıca Viking seferlerinin verilerinin bilimsel deneylerdeki kullanımında Marslı mikroorganizmaların bilmeden tahrip edilmiş olabileceğini belirtti. Uzmanlar o dönemde yapılan bir dizi kimyasal deneye dayanarak, Mars toprak örnekleri üstüne dökülen suyun H2O2'ye bağlı bu organizmaların boğulması veya yanmasına yol açmış olabileceğini iddia etti.
O dönemde varlığı bilinmiyordu
Araştırmacılar, Dünya'da topraktaki mikropların güçlü bir H2O2 konsantrasyonuna tolerans gösterebildiğinin ve mikroorganizmaların asetobakterlerinin metabolizmalarında H2O2 kullandığının altını çizdi.
70'li yıllarda Viking uzay araçlarının sağladığı veriler üzerinde çalışan bilim insanları, o dönemde varlığı bilinmeyen H2O2 ortamında yaşayan mikroorganizmaların bulunup bulunmadığı konusunda bugüne dek herhangi bir araştırma yapmamıştı.
Mars robot programı üyesi ve Harvard Üniversitesi biyoloji kürsüsünden Dr Andrew Knoll, bir dönem suyla haşır neşir olmuş kayalarda saklı ip uçlarının, çevre koşullarının hem asitli, hem de çok tuzlu olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Dr Knoll, Boston’daki bir bilimsel toplantıda yaptığı açıklamada, bulguların Mars’taki yaşam olasılığı düğümünü iyice sıkılaştırdığını söyleyerek, Kızıl Gezegen’de son 4 milyar yıl önceki koşulların yaşam için pek de uygun olmadığını kaydetti.
NASA’nın Kızıl Gezegen’e sadece 90 günlüğüne gönderilen robotları Opportunity ve Spirit, 1400’ü aşkın gündür görevlerinin başında bulunuyor.
Ömürlerini çoktan tamamlayan robotların yerini Phoenix uzay aracı ile doldurmayı planlayan NASA, 25 mayısta Mars’ın kuzey kutbu yakınlarına inmesi beklenen yeni uzay aracıyla buradaki buzun altını kazarak, geçmişteki ve şimdiki olası mikrobik yaşamın izlerini bulmayı hedefliyor.
2009’da gönderilecek yeni kuşak robot Mars Science Laboratory’nin (MSL) da 2010’da gezegene iniş yapması bekleniyor. Spirit ve Opportunity’den iki kat uzun ve üç kat ağır yeni robot, Mars toprağından toplayacağı örneklerin organik analizini yapabilecek.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞART
Öte yandan ABD’nin prestijli Stanford Üniversitesinde iki gündür sürmekte olan ve çok sayıda eski astronot, havacılık ve uzay endüstrisinin ileri gelenleriyle bilim insanlarını bir araya getiren toplantıda, katılımcılar, ABD’nin Mars’a insan göndermek hedefini yerine getirmek için diğer ülkelerle işbirliği yapması gerektiği görüşünü dile getirdiler.
Konuşmacılardan NASA’nın eski Mars programı ve Ames Araştırma Merkezi Direktörü Scott Hubbard, NASA’nın bu hedefini yerine getirebilmesi için uluslararası düzeyde destek alması gerektiğini, aksi taktirde bu amacına ulaşamayabileceği uyarısında bulunarak, yetkililere uluslararası işbirliği yapmaları çağrısında bulunduklarını söyledi.
NASA’nın Başkanı Michael Griffin’i kişisel olarak eleştiren diğer katılımcılar da, gelecek NASA yönetiminin Mars hedefine ulaşabilmesi için mutlak uluslararası düzeyde işbirliğine gitmesi gerektiği görüşünü dile getirdiler.
Mars robot programı üyesi ve Harvard Üniversitesi biyoloji kürsüsünden Dr Andrew Knoll, bir dönem suyla haşır neşir olmuş kayalarda saklı ip uçlarının, çevre koşullarının hem asitli, hem de çok tuzlu olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Dr Knoll, Boston’daki bir bilimsel toplantıda yaptığı açıklamada, bulguların Mars’taki yaşam olasılığı düğümünü iyice sıkılaştırdığını söyleyerek, Kızıl Gezegen’de son 4 milyar yıl önceki koşulların yaşam için pek de uygun olmadığını kaydetti.
NASA’nın Kızıl Gezegen’e sadece 90 günlüğüne gönderilen robotları Opportunity ve Spirit, 1400’ü aşkın gündür görevlerinin başında bulunuyor.
Ömürlerini çoktan tamamlayan robotların yerini Phoenix uzay aracı ile doldurmayı planlayan NASA, 25 mayısta Mars’ın kuzey kutbu yakınlarına inmesi beklenen yeni uzay aracıyla buradaki buzun altını kazarak, geçmişteki ve şimdiki olası mikrobik yaşamın izlerini bulmayı hedefliyor.
2009’da gönderilecek yeni kuşak robot Mars Science Laboratory’nin (MSL) da 2010’da gezegene iniş yapması bekleniyor. Spirit ve Opportunity’den iki kat uzun ve üç kat ağır yeni robot, Mars toprağından toplayacağı örneklerin organik analizini yapabilecek.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞART
Öte yandan ABD’nin prestijli Stanford Üniversitesinde iki gündür sürmekte olan ve çok sayıda eski astronot, havacılık ve uzay endüstrisinin ileri gelenleriyle bilim insanlarını bir araya getiren toplantıda, katılımcılar, ABD’nin Mars’a insan göndermek hedefini yerine getirmek için diğer ülkelerle işbirliği yapması gerektiği görüşünü dile getirdiler.
Konuşmacılardan NASA’nın eski Mars programı ve Ames Araştırma Merkezi Direktörü Scott Hubbard, NASA’nın bu hedefini yerine getirebilmesi için uluslararası düzeyde destek alması gerektiğini, aksi taktirde bu amacına ulaşamayabileceği uyarısında bulunarak, yetkililere uluslararası işbirliği yapmaları çağrısında bulunduklarını söyledi.
NASA’nın Başkanı Michael Griffin’i kişisel olarak eleştiren diğer katılımcılar da, gelecek NASA yönetiminin Mars hedefine ulaşabilmesi için mutlak uluslararası düzeyde işbirliğine gitmesi gerektiği görüşünü dile getirdiler.